Merkez Bankası Başkanı Hafize Gaye Erkan ve ailesiyle ilgili iddialar Türkiye’nin gündeminde yer alırken, son dönemde dillendirilmeyen korkular yeniden gün yüzüne çıktı. 2021 yılında Naci Ağbal’ın görevden alınmasıyla isim bulan ‘Merkez Bankası başkanı travması’ nereye varacak merakla beklenirken, uzmanlar tek bir konuda fikir birliğinde: Bu dedikodular sadece ekonomiye ve kurumlara dolayısıyla Türkiye’ye zarar verir.
Merkez Bankası’nın odak noktasında olduğu yeni tartışma ekonomiden çok magazine konu olurken, zarar verdiği kısım zaten bozuk olan ekonomi olmaya devam ediyor.
TCMB Guvernörü yani Merkez Bankası Başkanı Dr. Hafize Gaye Erkan, ABD’den bu köklü kurumun başına fiyat istikrarındaki sorunları çözmek ve imaj düzeltmek adına getirilmişti.
Ancak son günlerde başkanın adı özellikle ailesinin ön planda olduğu birçok kulis iddiasına daha amiyane tabirle piyasa dedikodularına karışmıştı.
Dedikodular belirsizliğini korurken, TCMB Başkanı’nın süreç yönetimi de dikkat çekmişti. Kişisel hesabından yasal yollara başvuracağını belirten Erkan, başka açıklama yapmazken, resmi başka hiç bir açıklama da görülmedi.
Malum fısıltı gazetesi vesvese halinde yayılır ve çoğalır. Öncesinden öne atılan iddialar da yeniden gözden geçirilmeye başlandı.
Bunlardan biri de Rasim Ozan Kütahyalı’nın günler öncesindeki paylaşımı oldu.
Malum hafızalarda Naci Ağbal’ın tetiklediği travmalar tazeydi.
Ekonomim’de yılların deneyimli ekonomi gazetecisi Şeref Oğuz da bu durumu ‘tehlikeli oyun’ olarak niteledi.
İddiaları ve söylemleri ‘sorun’ olarak ele alan Oğuz, TCMB guvernörünün babası, icraatları, annesi, bebeği, kurum imkanlarından yemeğe kadar faydalanılması, mobbing gibi ‘magazinsel söylentileri’ ‘çok acı’ olarak değerlendirdi.
Oğuz, Erkan’ın itibarsızlaştırmasına yönelik atak olduğunu belirttiği durumu, “50 trilyon dolar yatırım” ya da “TV röportajları” kısımlarını da ele aldığı iddiaların bütününde, Erkan’ın “bunların ekmeğin adeta yağ sürüyor” olduğunu belirtti.
Önceki başkanlar dönemlerinde de benzer süreçlere değinen Oğuz, Durmuş Yılmaz’ın ilk atanma sürecinde evinin kapısındaki ayakkabılara varan çirkin söylemlere değinmek istemese de ‘dış güçlerin adamı’ diye suçlandığını hatırlattı. Erdem Başçı’nın da ‘zarf açılışına dahi gidiyor’ şeklinde söylemlere maruz kaldığı da biliniyordu.
Tüm bunlar son “5 yılda 5 guvernörü yerinden etti” ve Oğuz’un çete olarak nitelediği bu güruhun “Naci Ağbal’ı da vatana ihanet suçlamasıyla azlettirdiğini” de vurguladı.
Erkan’ın görevden alınamayacağını vurgulayan Şeref Oğuz, ‘kasada para kalmadı ve yabancıdan kaynak dileniyoruz’ derken, Merkez Bankası’nın başına piyasaların çok sevdiği bu süreçte adını öne çıkardığı Cevdet Akçay’ın yerine Keynes’in gelmesinin dahi ‘yeni bir Naci Ağbal sendromu’ olacağını belirtti. Ancak ekledi: ‘Seçim sonrası eğer U dönüşü olmayacaksa.’
Oğuz, yabancı kaynak arayışımız sürerken, “Merkez Bankası Başkanı, bebeğine baksın diye ebeveynini bankaya çağırdığı için azledileceğini iddia etmek, yabancının “mizah anlayışını” aşan bir olgudur” derken, “U dönüşü endişesine” dair de uyardı.
Finalde ise ekonomide bu gibi söylemlerin ve değişikliklerin yol açacağı zorlukları anlatan Oğuz, önemli bir soru sordu:
Yoksa U dönüşü niyetimiz sahiden var ve onu artık saklayamaz noktalara mı geldik acaba?
Naci Ağbal’ın TCMB’nin başına geçmesi söylemleri de sosyal medyada görülürken,
Prof. Dr. Şenol Babuşcu da “Gaye hanım görevden alınacak gibi görünüyor. Seçim öncesi görevden alınabileceğini düşünüyorum” dedi.
Cumhuriyet’e verdiği röportajda Hafize Gaye Erkan’ın görevden alınmasının ekonomi ya da piyasalarda herhangi bir etki yaratmayacağını belirten Babuşcu, ‘yerine atanacak isim” diyen için de ‘Başkan yardımcılarından Cevdet Akçay ve yandaş kanalların gündeme getirdiği Hatice Karahan konuşuluyor’ dedi.
Cevdet Akçay’ın ismi piyasalarda çok önemsense de piyasaların etkilenmesi konusunda çoğunluk farklı düşünüyordu.
?
?
Sizce ne olur ya da ne olmalı?
