Kayseri’nin Yeşilhisar ilçesinde yaşayan 62 yaşındaki Ali Sert, 1982 yılında çalışmak için Bursa’ya gitti. Yem fabrikasında işe başlayan Sert, öğleden sonraları ise çakmak tamirciliği işiyle uğraşmaya başladı.
Yaklaşık 2 yıl Bursa’da kalan Sert, oradan satın aldığı 3 tekerlekli seyyar el arabasını da getirerek, Yeşilhisar ilçesinde çakmak tamir etmeye başladı. 40 yıldır el arabasının üzerinde çakmak tamirciliğinin yanında pil, kemer, çakmak taş ve gazı gibi malzemelerin de satışını yapan Sert, şu ifadeleri kullandı:
“42 yıl önce Bursa yem fabrikasında çalışıyordum. Ekmek parası kazanmak için gittim. Çocuklarım o zaman küçüktü. Saat 15.00’a kadar çalışıyordum. Hürriyet Mahallesi’nde saat 15.00’dan sonra meydana gidiyordum. Çakmak tamiri üzerine hevesim vardı. Arkadaşların yanlarına takıldım. Orada bir ustam vardı. Oraya gidiyordum. Sonuçta heveslendim. Ustam bana bu işi öğretti. Gerektiğinde çakmakların yenisini alıyordum. Öğrenmek için söküp takıyordum. Hemen hemen 2 yılı aşkın 2 yıl orada çalıştım. O dönemden sonra bu el arabasını orada aldım. Tezgahımı kurdum. Tekrar Kayseri’nin Yeşilhisar ilçesine geldim.”
“KARAAĞAÇ DİZİSİNDE BİLE OYNATTIM”
Yaptığı işin devam etmesini istediğini söyleyen Ali Sert, sözlerini söyle sürdürdü:
“40 senedir ben buradayım. Halen de devam ediyorum. Allah izin verirse inşallah yeni gençlerin yetişmesini istiyorum. Gerek buradan gerekse çevre mahallelerde çok tamirle uğraştım ve uğraşıyorum da. Ben bu zanaatin devam etmesini hiçbir zaman bırakılmamasını istiyorum. Dış görünüşte belki küçük görünebilir ama gayet iyi bir zanaattir. Sabah işime, akşam evime gidiyorum. Çocuklarımı evlendirdim. Şu anda ailemle birlikte annem ve ben kalıyorum. Huzurluyum. Allah bu günlerimizi aratmasın. İnşallah yeni nesiller yetişir de bizim bu zanaatimiz devam eder. Çocuklarımı bu tezgah ile okuttum, evlendirdim. Bu tezgahımın da hiçbir zaman satılmasını istemiyorum. Hatta bu tezgahımı ‘Karaağaç’ dizisinde bile oynattım. Köfte arabası yaptım. O arkadaşların işini halledip tekrar geldim. İşime devam ediyorum. Bana bir şey olduğu zaman tezgahımın satılmasını değil anı olarak kalmasını istiyorum.”
