Borçka Haber Sitesi

Haber Takip Merkezi – Güncel ve Tarafsız Haber Sitesi – Ülkenin Nabzını Tutan Site

Son kurban Şakir Paşa Ailesi: Sanata aile engeli ilk değil… Soner Yalçın yıllar önce yazdı

Cevat Şakir Kabaağaçlı'nın torunlarının açtığı dava sonucu, "Şakir Paşa Ailesi: Mucizeler ve Skandallar" dizisinin yayını durduruldu. Benzer olaylar daha önce "İki Gözüm Ahmet" ve "İki Gözüm Ahmet: Sürgün" filmlerinde de yaşanmıştı. Gazeteci Soner Yalçın tartışmalı süreci daha öncede kaleme almıştı.

“`html

Şakir Paşa Ailesi Dizisi Duruşma Sonrası Yayına Ara Verdi

Cevat Şakir Kabaağaçlı’nın torunları tarafından açılan dava sonucunda, NOW kanalında yayınlanan “Şakir Paşa Ailesi: Mucizeler ve Skandallar” adlı dizinin yayın akışı durduruldu. Mahkeme, dizinin mevcut bölümlerinin yayınlanmasının engellenmesine ve yeni bölümlerin çekimlerinin durdurulmasına hükmetti. Aile, dizinin dedeleri Şakir Paşa ve Cevat Şakir Kabaağaçlı’nın itibarına zarar verdiği iddiasında bulundu.

Cem Karaca’nın Filminde Benzer Bir Gelişme Yaşandı

Cem Karaca’nın hayatını konu alan “Cem Karaca’nın Gözyaşları” filmi, İlkim Karaca’nın açtığı dava ile gösterimden kaldırılmıştı. Ancak, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi, yerel mahkemenin kararını kısmen iptal ederek filmin yeniden gösterime girmesine izin verdi.

Ahmet Kaya’nın Hayatı Üzerine Çizilen Çizgiler

Şakir Paşa Ailesi dizisinin yaşadığı bu süreç, 2020 yılında vizyona giren “İki Gözüm Ahmet” filmindeki benzer bir durumu akıllara getirdi. Ahmet Kaya’nın ailesi, filmde sanatçının yaşam hikayesinin gerçeklerle örtüşmediğini ve kendi izinleri alınmadan projeye dahil edildiğini savunarak mahkemeye başvurmuştu. Mahkeme, filmin yayınını durdurma kararı almış olsa da film 13 Kasım 2020’de vizyona girmişti.

İki Gözüm Ahmet: Sürgün Filmi Üzerindeki Hükümler

Daha sonra, “İki Gözüm Ahmet: Sürgün” adıyla yayınlanan devam filmi de benzer bir duraklama yaşadı. Filmin yapımcılarından Eşref Bukan, haklarının ihlal edildiği gerekçesiyle hukuk yoluna başvurmuş ve filmin gösteriminden önce önlem talep etmiştir. Bu durum, sinema dünyasında sansür konusunu yeniden gündeme getirdi.

Soner Yalçın’ın Sanat Üzerine Düşünceleri

Gazeteci ve yazar Soner Yalçın, 14 Şubat 2020’de “İki Gözüm Ahmet” filmiyle ilgili yazdığı makalede, sanat eserlerinin özgürlüğünün önemine değinmişti. Yalçın, “Sinema bir kurgu sanatıdır; gerçeklik üzerinde eleştirilemez. Ahmet Kaya’nın bir değil bin kez sinemaya aktarılması gerekir” şeklinde düşüncelerini ifade etti. Ayrıca, mahkeme kararlarının sansür olup olmadığı konusunda sorgulamalarda bulundu.

Soner Yalçın, “Ahmet Kaya filmini yasaklatmak da nedir” başlıklı yazısında şunları belirtti:

***

Mevzu: “İki Gözüm Ahmet” filmi…

Ahmet Kaya’nın hayatına konu olan bu film, onun yaratıcılığından ilham alıyor. Sanatçının yasal mirasçıları, kızları Çiğdem Kaya (Öztürk), Turaç Melis Kaya ve eşi Gülten Kaya, film hakkında dava açtı. Açıklamada bulundular:

-“Bizim iznimiz olmadan, Ahmet Kaya’yı dolaylı veya dolaysız hedef alan, hikayesini anlatan, eserlerinin yer aldığı hiçbir projeye ruhsat vermiyoruz…”

Aile, filmin 7 Şubat’ta vizyona gireceğini öğrendiği sırada, 21 Ocak’ta hukuki yola başvurdu. İstanbul 26. Asliye Hukuk Mahkemesi, 27 Ocak’ta “dava mevcut değil” gerekçesiyle tedbir talebini reddetti. Fakat sadece üç gün sonra, 31 Ocak’ta filmin gösterimini durdurdu.

Ama asıl sorun burada değil…

“KÜRT-İSLAM DÜŞMANI”

Politik doğruculuk… Çeşitli dil, din, kültür ve cinsiyetten kişilere karşı özenli bir yaklaşım benimsemek amacıyla kullanılan bu kavram, 1990’larda ortaya çıkmaya başladı. “Farklı olanı incitmemek” adına ifade özgürlüğü kısıtlandı.

Ülkemizde bu tür örnekleri sıkça yaşadık/yaşıyoruz:

  • – Din eleştirisi yaparsanız, “din düşmanı” damgasını yersiniz!
  • – PKK’yı eleştirirseniz, “Kürt düşmanı” olarak yaftalanırsınız!
  • – Tarihi gerçeklere göz ardı edilirse Müslümanlar ve Kürtler “incitildi” gerekçesiyle Atatürk “diktatör” ilan edildi! Atatürk’ü savunanlara “ulusal faşist” denildi!

Düşünce özgürlüğü, bu nedenle gün geçtikçe kısıtlanmaya aday hale geliyor. Bu yüzden, sinema eserlerine getirilen yasaklar tartışılması gereken bir durumdur.

Sonuç olarak, “İki Gözüm Ahmet” filmiyle ilgili eleştirilerim, özgürlük tartışmalarının merkezinde yer almalıdır.

Müzik ve Sinema Arasındaki İlişkiyi Tekrar Değerlendirme

Yıllar boyunca sanatçılarımızın tüm hayatları ve eserleri üzerine sinema filmleri yapılmalıdır. Bu, hem sanatın hem de sanatçının toplumdaki yerini güçlendirecektir. Sinema kurgu sanatıdır; eninde sonunda tarih bu filmleri değerlendirecektir.

Sansür ve Sanat Üzerine Düşünceler Yeniden Gündemde

Şakir Paşa Ailesi dizisi ile İki Gözüm Ahmet filmlerinde yaşanan gelişmeler, sanat eserleri üzerindeki sansür ve özgürlük tartışmalarını yeniden gündeme taşıdı. Yapımcılar, mahkeme kararlarını somut verilere dayandırmadıklarını savunurken, aileler de itibarlarının zedelenmesine karşı hukuki yollara başvurduklarını belirtmekte.

“`